Ahmet Maranki Kimdir ?

Ahmet Maranki Kimdir ?
1956 yılında İnebolu'da doğdu. Liseyi İstanbul'da bitiren yazar ilk önce Tütün Eksperleri Yüksek Okulu’nu bitirip 1976 yılında stajını tamamlayarak devlet görevine başladı. Sırasıyla 1981 yılında İstanbul Üniversitesi T. Endüstri Mühendisliği’ni, 1986 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Siyaset Bölümünde ‘master’ını, 1990 yılında aynı bölümün Sosyal Siyaset Çalışma Ekonomisi Endüstri İlişkileri alanında doktorasını tamamladı. 1991 yılında ABD'de mesleki alanda mahalli idareler, sosyal güvenlik sistemleri ve tarım alanında doktora üstü bilimsel çalışma ve araştırmalarda bulundu.

1993 yılında SSCB'nin yıkılmasıyla Azerbaycan devletinin talebi üzerine, T.C. adına görev yaptığı ilgili birimin baş uzmanı olarak araştırmalar yapmak ve üniversitelerde ders vermek üzere görevlendirildi. T.C. adına Azerbaycan Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BMT) U.N.D.P, UNV birimlerinin kalkınma programları çerçevesinde devlet ve özel üniversitelerinin planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçişleriyle ilgili "Principles Marketing", International Economic Organization", "International Marketing", "Islam Economy Relation" ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında "University Lecturer" unvanıyla "Specialist" olarak diplomatik statüde görev yapan yazar, Azerbaycan Millî Meclisi’nde danışmanlık yapmış olup, bu çalışmalarını "Türkiye Azerbaycan Haricî İktisâdî Alakaları" , "Agent Mukaveleleri" adlı kitaplarıyla yayınlamıştır.

BMT'nin Unesco ve Avrupa Birliği nezdinde kurularak faaliyet gösteren IPA-International Personel Academy'de görev yapan yazar; yaptığı bu ilmî çalışmalar, hazırlanan ders programları ve bunların uygulanması, yayınlanan kitaplar ile ilmi şura kararıyla "Univesity Lecturer" göreviyle "Economy" alanında profesör unvanı alarak ‘Ateste’ edilen tek T.C. vatandaşıdır.

1998 yılında Azerbaycan’da "Yılın En Başarılı Yabancı Bilim Adamı" seçilmiştir. Kafkasya ve Azerbaycan’da kaldığı bu sürede yazar, SSCB'nin çağdaş dünyaca bilinmeyen yönleriyle ilgili stratejik ve kozmik araştırma merkezlerinde eğitimde bulunarak ekstrasens ve bioenerjist unvanını almıştır.

Pek çok bilimsel araştırmanın öncülüğünü yapan ve Rusya-Avusturya-Azerbaycan -Türkiye'nin bilim adamlarından oluşarak 1990 yılında kurulan "Bilim ve Buluş Adamları Derneği'nin genel sekreterliğini de yürüten yazar, halen Türkiye’nin AB'ye girme sürecinde AB stratejilerinin hazırlanmasıyla ilgili olarak Hollanda Amsterdam'da "Türkiye Hollanda Vakfı"nı ve bu kitabın konuların bilimsel olarak araştırmalarının yapıldığı "The Institute for Cross Cultural Health" adlı enstitünün başkanlığını yürütmektedir.

1969 yılından beri sporla yakından ilgilenen yazar, kara kemer, judo, tekvando, şhiatsu hocası olarak halen Güreş İhtisas Kulübü’nde Türk sporuna hizmet vermektedir.

Dünyada ve Türkiye'de sosyal ve stratejik pek çok vakıf, dernek, düşünce kulüpleri vs. gibi NGO'larda (Sivil Toplum Kuruluşu) faaliyet gösteren yazar evli ve 3 çocuk babası olup İngilizce, Arapça, Rusça, Azeri Türkçesi, Osmanlıca bilmektedir.

İsmail YK Kimdir ?

İsmail YK Kimdir ?
1968 yılında Sivas tan Almanya ya fabrika işçisi olarak göç eden Ali rıfat ve eşi Zerife yurtseven çiftinin müzikle uğraşan beş yetenekli çocuğundan en küçüğü olan İsmail YK 5 temmuz 1978 yılında sabah 05 de Almanya Hamm da dünyaya gelmiştir. Kardeşlerinin tamamının Müzikle İlgilenmesinden dolayı oyuncaklarla Oynamak yerine müzik enstrümanlarıyla oynamak o nu daha çok mutlu ediyordu. Okulda sahnede her yerde istediği gibi davranır şarkılar söylerdi. Yurtseven Kardeşler olarak 1985 ve 1987 yıllarında 2 amatör albüm çıkarmışlardır. Amatör olmalarına rağmen albümleri ve şarkılardaki Soundlar ile oldukça dikkat çekmiş 1988 yılında bir ilki gerçekleştirerek alman ZDF televizyonunda Nachbarn in Europa adlı programa davet edilerek yurtdışında yabancı bir tv programına davet edilen İsmail YK nın da yer aldığı ilk Türk Grup olma başarısını göstermişlerdir. Albüm Çalışması İlk Olarak Türkiye Avrupa ve dünyadaki en önemli Sanatçıların başarı hikayelerini inceledi Ardından 13 Yıllık bir Proje Çizip Proje üzerinde çalıştı. Çizdiği Dans Kareografilerinin Çoğunun Sekronilize edilişi çocuklara göre Proje sayesinde 2004 yılında İsmail YK ya hayranlık duyan milyonlarca çocuk yılların geçmesiyle büyüyecek ve İsmail YK bu sayede hala dinleniyor olacak zirvede kalacaktı. Bu sayede albüm patlayacak ve albümdeki diğer şarkılar dinleyiciyle buluşup Hit olacaktı. Lakin İsmail YK sıradışı olan bu şarkıların tutacağını bildiği gibi bir kesim tarafından yadırganacağını Grubu sosyete ve entelektüel kesim in on u eleştireceğini çok iyi da Projenin bir parçası olarak görmüş Projenin başarısından dolayı kimseye cevap dahi vermemiştir. Şappur Şuppur şarkısı ve klibi ile babaların yaramaz çocuğu annelerin yakışıklı evladı gençlerin sevgilisi ve çocukların kahramanı oldu. Çocuklara yönelik Proje nin başarısı olarak Türkiye de ilk dünyada ise Michael Jackson elvis presley den sonra oyuncağı yapılan 3 sanatçı zamanda Tüm ilk ve ortaöğretim okullarında ders kitaplarına konu YK Şappur şuppur albümü ile milyon ikiyüz elli satarak 2004 yılın da Türkiye nin en çok satan imzasını atıp tarafından Albüm Başarı ödülüne layık görülmüştür

Sivas lı Ali Rıfat ve Zarife Yurtseven çiftinin müzikle uğraşan beş yetenekli çocuğundan en küçüğüdür 13 yaşında kardeşleriyle birlikte sahne hayatına başladı. İsmail YK 1995 yılında ise profesyonel müzik hayatına adım attı. Lise mezunu olduktan sonra kendisini tamamıyle müziğe verdi. İsmail YK 1996 yılında profesyonel DJ lik ünvanına da sahip olmuş ve o dönemde Almanya da Profesyonel olarak DJ lik de yapmıştır.
İsmail YK dünyada kullanılan en önemli enstrümanları başarı ile stüdyosunda kardeşleriyle beraber aranje ve müzik yönetmenliği yapmakla birlikte çok başarılı Söz ve Müzik yazarıdır. 8 Mayıs 2004 tarihinde çıkardığı ilk solo albümü Şappur Şuppur ile müzik piyasasında fırtınalar estirdi. İsmail YK Türkiye de ilk defa oyuncağı yapılan sanatçı oldu ve ilköğretim ders kitaplarına bile konu olmuştur. Özellikle Allah belanı versin şarkısı Tüm Türkiye de odak noktası haline gelmiş birçok gazete anahaber bülteni ve birçok canlı TV programına konu olmuştur artık O bir STAR dır Alişan Seda Sayan Kibariye Ebru Yaşar gibi sanatçılara bir çok beste vermiş albümlerinde aranje ve müzik yönetmenliği yapmıştır. İsmail YK bu zamana kadar Türkiye ve Avrupadaki Milyonlarca hayranına her zaman ilginç çalışmalar sunmuş ve dikkat çekmiştir. İsmail YK 2010 yılında Azerbaycan da Yılın En İyi Sanatçısı ve Yılın En Sevilen Sanatçısı ödüllerine de layık görülmüştür.

5 kardeşin en küçüğü olarak günün sabah saat beşinde dünyaya gelir. Doğduğunda kardeşlerin hepsi müzikle ilgilenmektedir. O da onlara katılıp onlardan çok şey öğrenerek müziğin gerçek sesini hisseder. O zamanlar bile okulda sahnede her yerde içinden geldiği gibi davranır şarkılar okur. Lise mezunu olduktan sonra kendisini tamamıyla müziğe verir ve Yurtseven Kardeşler desteğiyle ilk solo albümü Şappur Şuppur ile Türkiye piyasasına bomba gibi düşer. Ayrı bir albüm yapmasının nedeni Dinamikliği ve kafasında oluşturup müzik dünyasına kazandıracağı farklı projeleri nedeniyle Yurtseven Kardeşler ilk teklifi kendi aralarında anlaşarak sunarlar. Ayrıca bu teklif kardeşlerin birbirlerine olan bağlılıklarını da göstermektedir. Türkiye ye biraz daha farklı gerek müziğiyle gerek giyimiyle gerek showuyla gerek sahnesiyle türk müzik dünyasına ayrı bir renk katmıştır. Türkiye de böyle bir boşluğu doldurmak için tüm ekibiyle birlikte üç buçuk yıl yoğun bir şekilde büyük çaba sarf etmiştir. Bu boşluğu doldurmak ise büyük HEDEFİYDİ. Verdiği bu emeğin karşılığını 2004 yılında AVRUPA MÜZİK etiketiyle sunulan Şappur Şuppur albümün satışı nedeniyle 2005 yılında MÜYAP tarafından ödüllendirilmesiyle alır.

Selin Atasoy Kimdir ?

Selin Atasoy Türk marka mimarı, yazar, tasarımcı ve prodüktör

1972 doğumlu Selin Atasoy, Özel İstanbul Alman Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitimine A.B.D ve Fransa’da ekonomi, uluslararası iş idaresi ve sinema dallarında devam etmiştir.

1996 yılında CNN’in Atlanta merkezindeki uluslararası haber bölümünde editör olarak çalışmış, Aynı sene Paris’te uluslararası ilişkiler ve diplomasi doktorasına başlamıştır.

1997 yılında, bugün Publicis grubuna ait FCA!BMZ reklamcılık ağının Paris’teki merkezinde reklamcılık hayatına metin yazarı olarak adım atmış, daha sonra doktorasını dondurarak İstanbul’daki BirikimFCA! Reklamcılık ekibine katılmıştır.

İleriki yıllarda BirikimFCA!’de uluslararası koordinatör ve stratejik planlama direktörlüğü görevlerini de üstlenmiştir, 2000 yılında ise yönetim kurulu üyeleri arasına katılmıştır. Burada birçok ulusal ve uluslararası reklamverenin Türkiye ve yurtdışındaki çalışmalarında yer almış,Dubai, Moskova, Hong Kong, Frankfurt, Şikago, Paris gibi dört bir kıtadaki iletişim projeleri için ekipler kurmuş ve yönetmiştir.

Fotoğraf sanatçısı Tamer Hartevioğlu ile birlikte geliştirdikleri panoramik fotoğraf projelerinde kuratörlük ve sanat yönetmenliği görevlerini üstlenmiştir. Panoramik Bir Rüya isimli serinin ilk iki sergisi Paris ve Venedik şehirlerini işlemektedir. Fotoğraflar 2006 yılından beri İstanbul, İzmir,Ankara ve Gaziantep'de sergilenmiştir . İkilinin İstanbul Devlet Opera ve Balesi ve İstanbul Filarmoni Derneği ile birlikte, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti organizasyonu çerçevesinde hazırladıkları İstanbul Sahnesinde Müzik fotoğraf sergisi ilk defa Aralık 2010'da İstanbul Fotoğraf Merkezi'nin içindeki Leica Gallery'de sanatseverlerle buluşmuştur.

Bugün, profesyonel kariyerine 2008 yılında kurduğu Kita Tanıtım, Tasarım ve Danışmanlık ve 2012 yılında kurulan GO içerik Ajansı'nda devam etmektedir. Kita'daki ekibi ile birlikte Türkiye'nin ilk resmi marka kent projesi olan İzmir'in dünya stratejisini hazırlamıştır.

Selin, uluslararası deneyime sahip biyokimyacılar, moleküler genetikçiler, tasarımcılar ve fotoğrafçılardan oluşan bir ekibin iki yıl süren çalışmalarının sonuncunda doğmuş olan DNArtist Projesi'nin de yaratıcısıdır. Proje kapsamında kişinin kendi DNA'sından eşi olmayan portreler yaratılmaktadır

Adli bilimlere yakın ilgisi ile de tanıtan Selin Atasoy, Temmuz 2010'da Kanal D'de başlamış ve 100 bölüm sürmüş olan olan KANIT dizisinin de özgün hikâyelerini yazmıştır.

Müslüm Gürses Kimdir ?

Müslüm Gürses Kimdir ?
Müslüm Gürses, yoksul bir ailenin çocuğu olarak başladığı hayat serüvenin sonunda, kendisine "Müslüm Baba" diye seslenen çok sayıda sevenini gözü yaşlı bıraktı.

Tedavi gördüğü hastanede bugün vefat eden Müslüm Gürses, şarkılarındaki gibi "hüzünlü", "acı", "ızdırap", "kader" denilebilecek olaylarla dolu bir yaşam geçirdi.

Kariyerinin büyük bölümünde "kenar mahalle", "varoş" müziği yaptığı yönünde eleştirilere maruz kalan Gürses, hemen her türden müzisyenin ve müzikseverin saygısını kazanmış güçlü bir yorumcu, bir "fenomen" olarak hayata veda etti.

Müslüm Akbaş olarak doğdu


Gerçek adı Müslüm Akbaş olan Müslüm Gürses, 7 Mayıs 1953'te Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde, tarım işçileri Mehmet ve Emine Akbaş çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Bir erkek ve bir kız kardeşi daha olan Müslüm Gürses'in ailesi, bir süre sonra Adana'ya göç etti.

İlkokuldan sonra eğitime devam edemeyen Gürses, terzilik öğrenmesini isteyen babasının karşı çıkmasına rağmen 15 yaşındayken Adana'da bir aile çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katılarak, birinci oldu. Müslüm Gürses, Halk Eğitim Merkezi'nde müzik derslerine katıldı.

Kendi deyimiyle "İşler iyi gitmediği için" çay bahçesinde türkü söylemeyi bırakan Gürses, terzi ve ayakkabı tamir atölyesinde çalışmayı sürdürdü. Bir arkadaşının referansıyla Adana'daki bir gazinoda yeniden türkü söylemeye başlayan sanatçı, mikrofonu bu kez bir daha bırakmadı. Müslüm Gürses, aile çay bahçelerinin yanı sıra Adana'da pavyonlarda sahne aldı.

İki trajedi


Şöhret basamaklarını tırmanmak için hazırlanan Müslüm Gürses, o günlerde annesi Emine Akbaş ile kardeşi Ahmet Akbaş'ı toprağa verdi. Öldürülen annesinin katili babası Mehmet Akbaş'tı. Müslüm Gürses, cezaevine giren babasıyla bir daha görüşmedi. Sanatçı, hayatının bu noktasıyla ilgili röportaj vermemeyi tercih ederken, cezaevinden çıkan babası Şanlıurfa'da yeni bir hayat kurdu. Müslüm Gürses, 2010 yılında 75 yaşında vefat eden babasının cenazesinde taziyeleri kabul etti.

İlk plağı "Emmioğlu-Ovada Taşa Basma"

TRT-Adana-Çukurova Radyosu'nda her hafta cumartesi günü canlı olarak türküler söylemeye başlayan Gürses, 1968 yılından itibaren piyasaya ilk 45'liklerini çıkarmaya başladı. İlk plağı 1968 tarihli "Emmioğlu-Ovada Taşa Basma" plağı oldu.

İstanbul'a giden Gürses'in, burada kaydettiği "Sevda yüklü kervanlar" adlı şarkısı geniş kitlelere ulaştı. Akbaş olan soyadı "Gürses" olarak değişirken, sanatçı, ikinci çıkışını, 1971 yılında "Ben insan değil miyim?" ile yaptı.

Ağır trafik kazası geçirdi


Gürses'in, 1978 yılında Tarsus'tan Adana'ya dönerken geçirdiği trafik kazasında, kendisinin içinde bulunduğu otomobili kullanan sürücü öldü. Öldüğü düşünülen Müslüm Gürses hastanede yaşama tutundu. Hayatı boyunca izlerini taşıyacağı kazada Gürses'in alnı ciddi biçimde zedelendi ve başına beynini koruyacak plaka takıldı. Bu kazadan dolayı koku alma duyusunu neredeyse tamamıyla yitirdi. İşitme duyusu da ciddi biçimde zarar gördü.

Filmleri ağlattı


İlk kez "İsyankar" 1979 yılında çekilen filmle kamera karşısına geçen Gürses, dönemin şarkılı filmlerine uygun bir çok uzun metrajlı filmde rol aldı.

"Adam öldürmeye hazırım ama cinayet işleyemem", "Yumurtaya can veren Allah'ım yeşil biberi nasıl yarattın?" gibi repliklerin de olduğu bu filmlerde Müslüm Gürses, suça sürüklenen, alkolizmin batağına saplanmış gençleri, acı dolu hayat hikayelerini canlandırdı.

Kariyerinin son döneminde de bir çoğu komedi türündeki filmde, yardımcı oyuncu olarak göründü.

Muhterem Nur'la evlendi


Müslüm Gürses'in, sinema oyuncusu Muhterem Nur ile birlikteliği, kendisi için dönüm noktası oldu. 1982 yılında Adana turnesinde ilk tanışmalarında,"Sahneye ilk kim çıkacak" kavgası eden çiftin yolları, bir daha ayrılmadı.

Gürses, "Esrarlı gözler" isimli şarkısını Muhterem Nur için beslediği söylendi. Muhterem Nur ise eşinin isteğiyle sanat yaşamını sonlandırırken, Müslüm Gürses'in en büyük destekçisi oldu.

Müslümcüler


Acıların olgunlaştırdığı Müslüm Gürses, "Müslüm Baba" lakabıyla anılırken, arabesk dünyasında, "Ferdiciler", "Orhancılar" gibi, "Müslümcüler" ismiyle anılan, kendisine tutkuyla bağlı bir dinleyici kitlesi edindi.

Müslüm Gürses, şarkılarında, kendisini umutsuz, çaresiz hissedenlerin hislerine tercüman oldu. Bir röportajında Orhan Gencebay ile arasındaki farkı, "Orhan abi bizim pirimizdir. Orhan Gencebay, 'Böyle gelmiş böyle gitmez' diyor bizse 'Böyle gelmiş böyle gider' diyoruz" diyerek ifade etmişti.

Müslüm Gürses ve dinleyicileri, akademisyenler Caner Işık ve Nuran Erol'un,"Arabeskin anlam dünyası ve Müslüm Gürses örneği" isimli tez çalışmasına da konu oldu.

Gürses, 80'li yıllardan itibaren hemen her yıl birden fazla albüm çıkararak sevenlerini mutlu etti. "Benim meselem", "Biz babadan böyle gördük","Esrarlı gözler", "Usta", "Şu dağlarda kar olsaydım", "Tanrı istemezse"şarkılarının yer aldığı kasetler büyük beğeni topladı.

Konserlerine, zaman zaman kendilerini jiletle kesen marjinal grupların da görüntüleri yansıdı. Bursa'daki bir konserinde bıçaklanan Gürses, kendisini bıçaklayan hayranını affetti.

Kariyerinin son dönemi


Geçmişte arabesk şarkıların dışında, "Ötme bülbül", "Şu diyarı gurbet elde","Haydar haydar" gibi türkü ve deyişleri, "Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim?", "Söyleyemem derdimi" gibi şarkıları kendi tarzında yorumlayan Müslüm Gürses, kariyerinin son döneminde, müzikal altyapılarına sadık kalarak seslendirdiği, pop ve rock şarkılarıyla geniş kitlelere ulaştı.

Güçlü yorumuyla, Bülent Ortaçgil'in "Sensiz olmaz", Nilüfer'in "Olmadı Yar", Teoman'ın "Paramparça", Yeni Türkü'nün "Olmasa Mektubun", Tarkan'ın"İkimizin Yerine", Kenan Doğulu'nun "Tutamadım zamanı", Sezen Aksu'nun"Vazgeçtim", "Belalım", Fikret Kızılok'un "Gönül", Hümeyra'nın "Sessiz Gemi", Şebnem Ferah'ın "Sigara" isimli şarkıları seslendirdi.

Müslüm Gürses, kendisine saygı ve sevgiyle yaklaşan yeni dinleyici kitlesiyle,"Rock İstanbul 2004" festivalinin de aralarında bulunduğu açık hava konserleriyle biraraya geldi.

Yazar Murathan Mungan'la "Aşk Tesadüfleri Sever" isimli albüme imza atan Müslüm Gürses, bu albümde, Mungan'ın Türkçe sözler yazdığı, David Bowie'den Garbage grubuna, Leonard Cohen'den Björk'e birçok yabancı müzisyenin bestesini başarıyla seslendirdi.

Polemikler ve Müslüm Gürses


Kendisine yönelik "Şarkıları insanları umutsuzluğa sevk ediyor" eleştirilerine,"Ne demişiz biz, bugün batarsa güneş yarın yeniden doğar", "İnsanın hayatında neşenin yeri olduğu kadar hüznünde yeri olacaktır" diyerek bu görüşe karşı çıktı.

"Sınıf atladı" eleştirileri karşısında, sadık dinleyicilerine "Değişmedik. Özümüzde aynıyız. Müsterih olsunlar" şeklinde mesaj verdi.

Sanatçı Fazıl Say'ın arabesk kültürü hedef alan sözleri karşısında uzatılan mikrofona, Müslüm Gürses, "Sanatçı sevgili, saygılı olur. Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onun da aslı ayrandır" dedi.

Sanatçı Fazıl Say ise Müslüm Gürses'in hastalığı duyulduğunda, "En sert tartışmalarda en ağır sözleri karşılıklı söylemiş olsak bile, bu hayatta bambaşka müzik kulaklarımız, bambaşka gelecek hayallerimiz olsa bile, sonuçta bütün kavgalar da insanidir, bir insanın yaşama dönmesini istemek de insanidir, sonuçta insanız, ölümden değil, yaşamaktan yanayız, hayata dön Müslüm Baba" şeklinde mesaj yayımlayarak üzüntüsünü dile getirmişti.

Cristiano Ronaldo Kimdir ?

Cristiano Ronaldo Kimdir ?
Cristiano Ronaldo dos Santos Aveiro, (d. 5 Şubat 1985, Funchal) Portekizli futbolcu. İspanya’nın Real Madrid takımında oynamaktadır ve Portekiz milli takımının kaptanıdır. 94 milyon € bonservis bedeli ile şu anda dünyanın en pahalı futbolcusudur.

Profesyonel olmadan önce Andorinha, C.D. Nacional ve son olarak Sporting Lizbon genç takımında oynayan Ronaldo, 17 yaş altı Portekiz milli takımında da dikkat çekmişti. Profesyonel kariyeri yine Sporting Lizbon’da başlayan genç oyuncu, 2003 yılından 2009 yılına kadar Manchester United’de oynadı. 2008-2009 sezonun sonunda Real Madrid kulübüne transfer oldu.

2007-2008 sezonunda toplam 41 gol atarak George Best’in bir sezonda en çok gol atan kanat oyuncusu rekorunu kırmıştır. Ligde 31 gol atarak gol kralı olmuştur. Aynı sezon Premier League şampiyonluğunu yeniden yaşamıştır. FIFPro Dünya’da Yılın Oyuncusu Ödülü ve FIFA Dünya’da Yılın Oyuncusu Ödülü’ne layık görülmüştür.2006-2007 yılında yaptığı gibi 2007-2008 sezonunda da İngiltere’de hem yılın futbolcusu hem de yılın genç futbolcusu seçilmiştir. 1977’de Andy Gray’den sonra bu ödüllerin ikisinide aynı sene içinde almayı başarmış olan ilk sporcudur. Manchester United’ın 40 yıl sonra Ballon d’Or ödülünü kazanan ilk futbolcusu olmuştur.

Tam 3 kez Ballon d’Or ödülünü kazanan Johan Cruyff 2 Nisan 2008’de yaptığı bir röportajında: “Ronaldo, Manchester United tarihindeki 2 harika futbolcu George Best ve Denis Law’dan daha iyi bir futbolcudur.” demiştir.

Ailesi ve Çocukluğu

Cristiano Ronaldo 5 Şubat 1985’te Funchal, Madeira’da doğmuştur. Maria Dolores dos Santos Aveiro ve José Dinis Aveiro’nun son çocuklarıdır. İkinci ismi olan Ronaldo’yu babası Ronald Reagan hayranı olduğu için koydu. Hugo adında bir abisi, Elma ve Liliana Cátia adlarında iki ablası vardır.

Kulüp kariyeri

Altyapı

Ronaldo’nun çocukluğunda tuttuğu takım Benfica’ydı. 8 yaşındayken, babasının malzemeci olarak çalıştığı amatör takım olan Andorinha kulübünde oynuyordu.Daha sonra Ronaldo 1995 yılında C.D. Nacional kulübüyle anlaştı ve bir unvan yarışmasında başarılı olduktan sonra 3 günlük denemeliğine Sporting Lizbon’a gitti. Sporting kulübü kendisini transfer ücretini açıklamadığı bir anlaşmayla renklerine kattı.

Sporting CP

Ronaldo, Sporting’in genç oyuncularının eğitim gördüğü Alcochete futbol okuluna katıldı. 1 sezon içinde Sporting U-16, U-17, U-18, B-takımı, ve A takımında oynayan ilk ve tek oyuncu oldu. İlk çıktığı maçta Moreirense takımına 2 gol attı. Ayrıca Avrupa 17 Yaş Altı Futbol Şampiyonası’nda oynuyordu.

Ronaldo 15 yaşındayken kendisine futbolu bıraktırmaya zorlayabilecek bir kalp çarpıntısı tanısı konuldu. Sporting kulübü çalışanları bu durumdan haberdar edildi ve annesi, Ronaldo’nun hastanede yatması için onayını verdi. Hastanedeyken, kalbindeki probleme neden olan bölge, bir lazer operasyonuyla yakıldı. Ameliyat sabahleyin başladı ve Ronaldo, öğleden sonra taburcu edildi. Sadece birkaç gün sonra antrenmanlara devam etti.

16 yaşındayken o zamanki Liverpool teknik direktörü Gérard Houllier tarafından fark edildi, ama Liverpool, Ronaldo’nun henüz çok genç olduğunu ve yeteneklerini geliştirmesi gerektiğine karar verdi ve reddetti. 2003 yılının yazında Lisbon’da Estádio José Alvalade stadının açılış maçında, Sporting Lizbon’un Manchester United’ı 3-1 mağlup ettiği maçta Manchester United teknik direktörü Alex Ferguson’un dikkatini çekti. Ronaldo’nun performansı Manchester United’li futbolcuları da etkiledi ve Alex Ferguson’a Ronaldo’yu transfer etmesi için istekte bulundular.

Manchester United  2003–2005

Ronaldo, Manchester United’ın ilk portekizli oyuncusu oldu. FA Premier lig 2002–2003 sezonundan sonra 12.24 milyon sterline transfer edildi. Daha önce George Best, Bryan Robson, Eric Cantona, David Beckham gibi futbolcuların giydiği 7 numaralı formadaki beklentilerin yaratabileceği baskıları istemediği için 28 numaralı formayı tercih etti (Sporting’te giydiği forma numarası 28’di.) “Manchester United’a geldiğimde teknik direktör hangi numaralı formayı giymemi istediğimi sordu. 28 numara dedim. Ama Ferguson ‘Hayır, 7 numarayı giyeceksin,’ ve bu ünlü forma ekstra bir motivasyon kaynağı. Böyle bir şerefe erişmeye mecbur bırakıldım”

Ronaldo takımıyla ilk maçına Bolton Wanderers’ı 4-0 yendikleri maçta 60.dakikada dahil oldu. Manchester United’taki ilk golünü 1 Kasım 2003’te Portsmouth’u 3-0 yendikleri maçta frikikten attı. United’ın Premier Ligdeki 1000. golünü 29 Ekim 2005’te Middlesbrough’a 4-1 yenildikleri maçta attı. Tüm müsabakalarda 10 gol kaydetti ve taraftarların oylamasıyla Ronaldo, ilk ödülü olan FIFPro Special Young Player of the Year kazandı.

Lionel Messi Kimdir?

Lionel Messi Kimdir?
Lionel Andrés “Leo” Messi (İspanyolca söyleyişi: ljoˈnel anˈdɾes ˈmesi; 24 Haziran 1987, Rosario), Arjantinli futbolcu. Barcelona‘da forma giyen oyuncu; forvet ile ofansif orta saha bölgelerinde görev almaktadır. Etkin futbolcular arasında en iyi futbolculardan biri olarak kabul edilmektedir. Henüz 21 yaşındayken, Ballon d’Or veFIFA Dünyada Yılın Futbolcusu ödüllerini almıştır. Yeteneği ve oyun tarzı sıkça benzetilen ve kıyaslanan Arjantinli eski futbolcu Diego Maradona, Messi’yi “halef”i olarak göstermektedir.

Lionel Messi, 24 Haziran 1987’de Arjantin’in Rosario şehrinde dünyaya gelmiştir.Messi, futbola 8 yaşında Rosario şehrinin takımı olan Newell’s Old Boys’da başladı. 2000 yılında ailesi, Messi’nin büyüme hormon eksiklilk tedavisi görmesi ve futbolaBarcelona‘da devam etmesi için İspanya’nın Barselona şehrine taşındı. Barcelona formasını ilk kez 2004-05 sezonunda giyen Messi, La Liga‘da gol atan en genç futbolcu unvanının sahibi oldu. 2005-06 sezonunda La Liga ve UEFA Şampiyonlar Ligişampiyonluğu yaşadı. 2006-07 sezonunda ise El Clásico derbisinde hat-trick yaptı ve 26 lig maçında 14 gol atarak verimli bir performans sergiledi. Messi, 2008-09 sezonundakariyerindeki en iyi sezonunu yaşadı. Sezon boyunca 38 gol attı ve altı kupa birden kazandı. 2009-10 sezonunda bütün turnuvalarda 47 gol atarak Ronaldo‘nun rekorunu egale etti. 2010-11 sezonunda ise bu rekoru 53 golle kırdı.

Messi, kariyeri boyunca beş La Liga şampiyonluğu, üç UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadı ve iki final maçında gol atmayı başardı. Final maçında attığı gollerin tümü Manchester United‘a karşıydı. 2010-11 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde 12 gol atarak Gerd Müller ve Jean-Pierre Papin‘in ardından üst üste 3 kez gol kralı olan üçüncü futbolcu oldu. 7 Mart 2012 tarihinde Şampiyonlar Ligi 2. tur rövanş mücadelesinde, Bayer Leverkusen e karşı 5 gol birden atarak, Şampiyonlar Ligi tarihinde bir maçta en fazla gol atan futbolcu unvanını kazandı. Çeyrek final rövanş maçında da Milan’a karşı iki gol atarak José Altafini‘nin Şampiyonlar Ligi’nde (Şampiyon Kulüpler Kupası adıyla da dahil olmak üzere) bir sezonda attığı 14 gollük rekoru da egale etmiş oldu ve Şampiyonlar Ligi adıyla ise 2002-03 sezonunda 12 gol atan Ruud van Nistelrooy‘un da rekorunu kırdı. Messi, o sezon turnuvayı 14 golle gol kralı olarak tamamladı ve bu turnuvada üst üste dört kez gol kralı olmayı başaran tek futbolcu oldu. 2011-12 sezonunda tüm turnuvalar dahil olmak üzere 73 gol attı ve Dünya rekorunu da kırmış oldu. Aynı sezon La Liga’da 50 gol atarak önceki sezon ligteCristiano Ronaldo‘nun attığı 40 golün de rekorunu kırmış oldu.

Messi, 2005 FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası‘nda final maçı da dahil olmak üzere 6 golle gol kralı oldu. Kısa bir süre sonra Arjantin Millî Futbol Takımı‘nda forma giymeye başladı. Arjantin formasıyla 2006 FIFA Dünya Kupası‘na katıldı ve 2007 yılında Copa América‘da ikincilik yaşadı. Ardından 2008 Yaz Olimpiyatları’nda Arjantin Olimpiyat Takımı’yla altın madalya kazandı. Arjantin 2010 FIFA Dünya Kupası‘nda çeyrek finalde elenirken Messi turnuvayı 3 asistle tamamladı. Ülkesinin ev sahipliği yaptığı 2011 Copa América‘da da mücadele etse de Arjantin, çeyrek finalde turnuvaya veda etti. 09 Aralık 2012 tarihinde, Gerd Müller‘in bir takvim yılı içerisinde atmış olduğu 84 gollük rekoru egale etti.


İlk yılları

Messi, 24 Haziran 1987 tarihinde Arjantin’in Santa Fe eyaletine bağlı Rosario şehrinde dünyaya geldi. Babası, 1958 doğumlu fabrika işçisi Jorge Horacio Messi; annesi ise yarı zamanlı temizlikçi Celia Maria Cuccittini idi. Babasının ataları İtalya şehri Ancona kökenliydi ve bu atalardan Angelo Messi, 1883’te Arjantin’e göçmüştü. Öte yandan Lionel Messi’nin, Rodrigo ve Matias adlı iki ağabeyi; Maria Sol adlı da bir kız kardeşi vardır.

Messi 5 yaşında, babasının antrenörlüğünü yaptığı Grandoli adlı futbol takımında forma giymeye başladı. 1995’te, doğduğu şehir Rosairo’nun takımı Newell’s Old Boys’un altyapısına geçti. 11 yaşında kendisine büyüme hormonu eksikliği teşhisi konuldu. Primera División Argentina ekiplerinden River Plate, Messi’nin tedavisine yardım etmek istese de aylık 900 $’lık tedavi masrafını karşılayacak paraları olmadığını söylediler. Barcelona’nın sportif direktörü Carles Rexach, Messi’nin Lleida, Katalunya’daki akrabaları sayesinde kendisinin yeteneğinden haberdardı ve bir müddet sonra oyuncu ile babasına deneme süreci önerdi. Deneme sürecinin ardından Messi’ye, İspanya’ya taşınması halinde sağlık masraflarını karşılayacağını yazan bir sözleşme önerdi. Kısa süre sonra ailesiyle birlikte Avrupa’ya taşındı ve kulübün genç takımında oynamaya başladı.
Özel hayatı

Messi ilk olarak doğum yeri Rosario’dan Macarena Lemos ile aşk yaşadı. 2006 Dünya Kupası öncesi, Rosario’da tedavi gördüğü sıra, Lemos’un babası tarafından tanıştırıldığı söylendi. Eskiden Arjantinli model Luciana Salazar ile aşk yaşadığı söylentileri de çıktı. Ocak 2009’da “Hat Trick Barça” adlı Canal 33 programında “Bir kız arkadaşım var ve Arjantin’de yaşıyor, rahat ve mutluyum” dedi. Kız arkadaşı Antonella Roccuzzo ile Barcelona-Espanyol derbisi sonrası Stiges’teki bir karnavalda görüldü. Roccuzzo da Rosario doğumluydu.

Messi’nin iki kuzeni futbolcudur. Kuzenlerinden Maxi Biancucchi, Paraguay’ın Club Olimpia takımında, Emanuel Biancucchi ise İspanya’nın Independiente FBC takımında oynamaktadır.

Hayır işleri

Messi, 2007 yılında fakir çocukların eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için “Fundación Leo Messi” (Türkçesi: Leo Messi Vakfı) vakfını kurdu. Messi, açıklamasında: “Bu vakıf, gerçekten benim çocuklara ve insanlara yardım etmek için fırsat veriyor.” demecini verdi. Messi, çocukluğunda tıbbi zorluklar çektiğini söyledi. Fundación Leo Messi; merkezi İspanya’da ve Arjantinli fakir çocuklara yiyecek, içecek, eğitim, sağlık, ulaşım, tedavi, v.s. masraflarını karşılıyor. Vakfın ek yardımı; Herbalifetarafından desteklenmektedir.

11 Mart 2010 tarihinde Messi, UNICEF tarafından “iyi niyet elçisi” seçildi. Messi’nin UNICEF ile birlikte fakir çocuklara yardım desteği hedeflenmektedir. Aynı zamandaBarcelona takımının da UNICEF ile birlikte güçlü bir ilişkisi de bulunmaktadır.

Anthony Mason Kimdir ?

Anthony Mason Kimdir ?
Basketbol oyuncusu

Doğum: 14 Aralık 1966, Miami, Florida, ABD
Ölüm: 28 Şubat 2015, Manhattan, New York, ABD
Boy: 2,01 m
Kilo: 113 kg
Pozisyonlar: Forvet, Kısa forvet, Uzun forvet
Numara: 14 (Miami Heat / Forvet), Diğer



Mason, NBA’de 13 sezon boyunca 6 farklı takımda mücadele etti. Mason, 1993-94 sezonunda NBA finaline yükselen New York Knicks takımının en önemli oyuncularından biriydi. Güçlü fiziği ve saçına kazıttığı mesajlar ile hatırlanan Mason, Patrick Ewing,, Charles Oakley ve John Starks gibi oyuncuların bulunduğu takımın 6. adamıydı.


1994-95 sezonunda NBA’in en iyi 6. adamı seçilen Mason’I Türk sporseverler de yakından tanıyor. 1988 NBA draftında 53. sıradan seçilen Mason, NBA‘de yıldızını parlatmadan önce aynı yıl Anadolu Efes’te kariyerine başlamıştı.

New York’tan ayrıldıktan sonra Charlotte Hornets, Miami Heat ve Milwaukee Bucks formalarını giyen Mason, 2001 yılında All-Star seçilme başarısı gösterdi. Mason, 13 sezonluk NBA kariyeri boyunca 10.9 sayı, 8,3 ribaund ve 3,4 asist ortalamaları ile mücadele etti.

Senem Kuyucuoğlu Kimdir ?

Senem Kuyucuoğlu Kimdir ?
Senem Kuyucuoğlu 22 Eylül 1990, İzmir, Türkiye doğumlu modellik ve güzellik Yarışmalarında derece almış Türk modeldir. Türkiye'yi birçok uluslararası yarışmada temsil eden Kuyucuoğlu, son olarak Türkiye adına 2009 Kâinat Güzellik Yarışması'na katılmıştır. Boxer dergisinin 2009 yılında okur oylarıyla belirlediği Türkiye'nin en seksi 50 kadını sıralamasında da 3. sırayı almıştır.


1990'da İzmir'de doğan Senem Kuyucuoğlu modelliğe 14 yaşında başladı. 2006 yılında, henüz 15 yaşını doldurmamışken Deniz Akkaya ile Top Model Türkiye yarışma programına katıldı ve burada ikinci oldu. 2007 yılında Best Model of Turkey yarışmasında "Türkiye'nin en iyi modeli" seçilen Kuyucuoğlu, aynı yıl düzenlenen Best Model of the World yarışmasına Türkiye adına katıldı ve burada da "Dünyanın en iyi ikinci modeli" seçildi.

Bacak boyu 123 cm olan Senem Kuyucuoğlu, modellik yarışmalarında elde ettiği derecelerin ardından kariyerine devam etti. Çeşitli defile ve organizasyonlarda yer aldı. 2009'un Mart ayında Fashion One TV'nin ekran yüzü olan Kuyucuoğlu, yine aynı kanalda Moda Polisi adlı moda programını sundu.

Nisan 2009'da katıldığı Miss Turkey 2009 yarışmasında ikinci olan Senem Kuyucuoğlu, Türkiye'yi Kâinat Güzellik Yarışması'nda (Miss Universe) temsil etme hakkını elde etti. 24 Ağustos 2009'da Bahamalar'da yapılan Kâinat Güzellik Yarışması öncesi rahatsızlanan Kuyucuoğlu, podyuma iğne olarak çıktı ve Türkiye'yi temsil etti; ancak dereceye giremedi.

14 yaşında modelliğe başlamasını hayatının dönüm noktası olarak niteleyen Senem Kuyucuoğlu, sahne dışında utangaç biri olduğunu söylemiştir. 2008 yılında verdiği bir röportajda "İlk yarışmamda erkeğe benziyorum diye beni seçmediler" diyen Kuyucuoğlu, aynı röportajda vücudunda en beğenmediği yerinin ayakları olduğunu belirtmiştir.

Yaşar Kemal Kimdir ?

Yaşar Kemal Kimdir ?
Asıl adı Kemal Sadık Göğceli olan Kemal, 1923 yılında Adana'nın Osmaniye İlçesi'ne bağlı Hemite Köyü'nde dünyaya geldi. Annesi Nigâr Hanım ile çiftçi Sadık Efendi’nin oğludur.
Yaşadığı küçük bir kaza nedeniyle tek gözünü kaybetmiştir. Yaşar Kemal, ilköğrenimine Burhanlı köyü ilkokulunda başladı, Kadirli Cumhuriyet İlkokulu’nda tamamladı. Adana’da ortaokula devam etti. Ortaokul son sınıftayken okulu bırakmak zorunda kaldı ve amelebaşılık, ırgatlık, çeltik tarlalarında kontrolörlük , arzuhalcilik, öğretmenlik, kütüphane memurluğu gibi çeşitli işlerde çalıştı.

Yaşar Kemal 1950 yılında siyasi nedenlerle bir yıl Kozan Cezaevi'nde tutuklu kaldı, sonra serbest bırakıldı. Yazar, bu olaydan sonra 1951 yılında İstanbul'a yerleşti ve kısa bir işsizlik döneminden sonra Cumhuriyet Gazete’sinde fıkra ve röportaj yazarlığına başladı.
Cumhuriyet gazetesindeki bu görevi 1963 yılına kadar devam etti.

Yazar, "Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün" röportajıyla Gazeteciler Cemiyeti Özel Başarı Armağanı'nı, ilk romanı olan "İnce Memed" ile 1955 yılında Varlık Roman Armağanı'nı, 1974 yılında "Demirciler Çarşısı Cinayeti"adlı eseriyle Madaralı Roman Ödülü' nü, kazandı.
Ayrıca "Yer Demir Gök Bakır" ile 1977'de Fransa'da Edebiyat Eleştirmenleri Sendikası tarafından yılın en iyi yabancı romanı seçildi. "Binboğalar Efsanesi" ile 1979'da yaz dönemi için Büyük Edebiyat Jürisi tarafından seçilen kitaplar arasında yer aldı ve 1984 yılında Fransa'nın Légion D'Honneur nişanını aldı.

Adana'da yetişmesinden dolayı eserlerinde Torosları, Çukurova'yı ve o yörenin insanlarının çektiği yaşam sıkıntılarını, ezilişini, ağalık, kan davaları gibi toplumsal olayları dile getiren Yaşar Kemal, roman, deneme, öykü, çocuk romanı, derleme gibi farklı edebi eserlerle Türk Edebiyatı'na katkıda bulunmuştur.

Eserleri

Romanları

İnce Memed I, 1955
İnce Memed II, 1969
İnce Memed III, 1984
İnce Memed IV, 2006
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, 1997
Karıncanın Su İçtiği, 2002
Tanyeri Horozları, 2002
Ortadirek, 1960
Yer Demir Gör Bakır, 1963
Ölmez Otu, 1968
Demirciler Çarşısı Cinayeti,
Yusufçuk Yusuf
Yağmur Kuşu
Kale Kapısı
Kanın Sesi
Üç Anadolu Efsanesi, 1967
Ağrı dağı Efsanesi, 1970
Binboğalar Efsanesi, 1971
Algözüm Seyreyle Salih, 1976
Çakırcalı Efe, 1972
Yılanı Öldürseler, 1976
Kuşlar da Gitti, 1978
Deniz Küstü, 1978
Yağmurcuk Kuşu, 1980

Çocuk Romanı

Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, 1977

Öykü

Sarı Sıcak, 1955,

Deneme-Derlemeleri

Ağıtlar, Halkevi, 1943
Taş Çatlasa, Ataç, 1961
Baldaki Tuz, 1974
Gökyüzü Mavi Kaldı
Ağacın Çürüğü: Yazılar-Konuşmalar, 1980
Yayımlanmamış 10 Ağıt, Anadolu Sanat, 1985
Sarı Defterdekiler: Folklor Derlemeleri, 1997
Ustadır Arı, Can, 1995
Zulmün Artsın, 1995

Röportajları

Allah’ın Askerleri, 1978
Yanan Ormanlarda 50 Gün, Türkiye Ormancılar Cemiyeti, 1955
Çukurova Yana Yana, 1955
Peribacaları, 1957
Bu Diyar Baştan Başa, 1971
Bir Bulut Kaynıyor, 1974
Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor, 2000

Bill Gates Kimdir ?

Bill Gates Kimdir ?
Williɑm Henry "Bill" Gɑtes III yɑ dɑ dɑhɑ çok bilinen ɑdıylɑ Bill Gɑtes, 28 Ekim 1955 Seɑttle doğumlu ABD'li iş ɑdɑmıdır.Evli ve üç çocuk bɑbɑsıdır.

Gɑtes, Microsoft şirketinin kuruculɑrındɑndır ve şirketin bɑşkɑnlığını ve bɑş yɑzılım mimɑrlığını yɑpmɑktɑdır. Forbes dergisine göre 2009'dɑ Gɑtes dünyɑnın en zengin (US$60.0 milyɑr) kişisiydi.

Amerikɑlı girişimci Gɑtes iki kişilik şirketini (Microsoft) bɑştɑ gelen bir yɑzılım şirketine dönüştürdü. Gɑtes 20. yüzyılın son döneminde en bɑşɑrılı şirket pɑtronlɑrındɑn biri oldu. Seɑttle/Wɑshington'dɑ ɑvukɑt bir bɑbɑylɑ öğretmen bir ɑnnenin oğlu olɑrɑk dünyɑyɑ gelen Gɑtes, henüz on iki yɑşındɑyken özel bir okuldɑ ilk informɑtik (bilişim) kurslɑrınɑ gitti. Okul ɑrkɑdɑşı Pɑul Allen ile birlikte boş zɑmɑnlɑrını çoğunluklɑ bilgisɑyɑr yɑzılımlɑrı üzerinde çɑlışɑrɑk geçiriyordu.

Yɑkınlɑrındɑki bir şirketin büyük bilgisɑyɑrını pɑrɑ ödemeden kullɑnɑbilmek için, iki ɑrkɑdɑş kullɑnıcılɑr için yɑzılım hɑtɑlɑrını ɑrɑyıp buluyorlɑrdı. Bu şekilde bilgisɑyɑr konusundɑ uzmɑnlɑşɑn öğrenciler, 1972'de ilk şirketlerini (Trɑf-O-Dɑtɑ) kurdulɑr. Bu şirket bir trɑfik sɑyım ve kontrol sistemi için yɑzılımlɑr üreterek hemen 20.000 dolɑrlık sɑtış yɑptı. Gɑtes bundɑn bir yıl sonrɑ TRW ɑdlı silɑh işletmesinde stɑj gördü.

Kişisel bilgisɑyɑrlɑr 70'li yıllɑrın ortɑsındɑ henüz gelişimlerinin ilk ɑşɑmɑsındɑ bulunuyorlɑrdı. MITS şirketinin Altɑir ɑdını verdikleri en önemli numunesi henüz tekbiçim, kullɑnılɑbilir bir yɑzılımɑ sɑhip olmɑyıp ɑncɑk tɑmɑmlɑnmɑmış bir işletim sistemine sɑhipti. Gɑtes ve Allen'ın, Altɑir için 1974'te geliştirdikleri yɑzılım dili BASIC sɑyesinde bilgisɑyɑr kullɑnıcılɑrı progrɑmlɑrını kendileri yɑzɑbiliyorlɑrdı. MITS şirketi genç ɑrɑştırmɑcılɑrdɑn pɑzɑrlɑmɑ ruhsɑtını sɑtın ɑlɑrɑk kendilerine sistemi dɑhɑ dɑ geliştirmeleri için sipɑriş verdi. Gɑtes bunun üzerine tɑhsilini bırɑkɑrɑk Allen ile birlikte Albuquerque/New Mexico'dɑ Microsoft ɑdlı şirketi kurdu.

Microsoft, kendini sebɑtlɑ mikro bilgisɑyɑrlɑr için yɑzılımı geliştirmeye ɑdɑyɑn ilk işletmelerden biridir. Arɑdɑn kısɑ bir süre geçtikten sonrɑ Generɑl Electric gibi şirketler, devɑmlı müşterileri ɑrɑsındɑ bulunmɑktɑydı. Gɑtes 1977'de, ɑletlerini BASIC ile donɑtɑbilmek ɑmɑcıylɑ, Apple, Tɑndy ve Commodore gibi PC (Personɑl Computer - Kişisel Bilgisɑyɑr) üreticileriyle lisɑns sözleşmeleri imzɑlɑdı. sozkimin.com Ayrıcɑ FORTRAN, COBOL ve Pɑscɑl gibi yɑzılım dillerini geliştirmekle, Microsoft'ɑ bir üstünlük ve uluslɑrɑrɑsı pɑzɑr yolunun kendilerine ɑçılmɑsını (1978'den sonrɑ ilkin Jɑponyɑ olmɑk üzere) sɑğlɑdı. Gɑtes 1979'dɑ yɑlnızcɑ 13 çɑlışɑnıylɑ yɑklɑşık 3 milyon dolɑrlık bir sɑtış gerçekleştirebildi.

PC'leɾ için yazılması geɾeken işletim sistemi teklifinin Gaɾy Kildall taɾafından ɾeddedilmesinin aɾdından IBM, Gates'e yöneldi. Gates, Seattle Computeɾ Pɾoducts(SCP) şiɾketinden 50.000 USD kaɾşılığında DOS işletim sistemini satın aldı ve SCP'de DOS yazılımcılaɾından biɾi olan Tim Pateɾson'ı kadɾosuna dahil etti. DOS işletim sistemi IBM'in ihtiyaçlaɾı doğɾultusunda değiştiɾileɾek MS-DOS adını aldı. MS-DOS (Micɾosoft Disc Opeɾating System - Diskli İşletim Sistemi) 80'li yıllaɾda dünya çapında satış ɾekoɾlaɾı kıɾdı (120 milyon nüsha). Gates akıllıca biɾ öngöɾüyle haklaɾını mahfuz tutaɾak diğeɾ donanım üɾeticileɾine de satış yapabildi. Bunu izleyen zamanda gideɾek daha çok şiɾket IBM ile bağdaşan aygıtlaɾı piyasaya süɾünce, geliştiɾdikleɾi işletim sistemi bütün bilgisayaɾlaɾ için tekbiçim hale geldi. Bu aɾada 1.000 çalışanı olan şiɾket, 80'li yıllaɾın oɾtasından sonɾa Avɾupa'da şubeleɾ kuɾdu. Şiɾketin başkanlığını yüɾüten Gates, tutaɾlı ekip çalışmasına ve katı biɾ veɾim ilkesine önem veɾiyoɾdu. Bütün çalışanlaɾın veɾimleɾi altı ayda biɾ değeɾlendiɾilmekteydi.

Gates işletim sistemine paɾalel olaɾak uygulama yazılımlaɾı alanında da son deɾece başaɾılı çalışmalaɾ oɾtaya koyuyoɾdu. Multiplan Çizelge Hesap Yazılımından (1982) sonɾa, 1983'te ilk kez faɾeyi (mouse) kullanan Woɾd adlı metin işleme sistemini başlattı. Özellikle Woɾd Avɾupa'da çok satılıɾken, ABD'de Lotus 1-2-3 ve WoɾdPeɾfect adlı ɾakipleɾi kaɾşısında, ancak yavaş yavaş başaɾıya ulaşabildi.

Micɾosoft'un yazılım alanındaki kesin başaɾısı, Apple şiɾketinin kendileɾine veɾdikleɾi sipaɾişle geɾçekleşti. Macintosh adını veɾdikleɾi öɾnek oluştuɾacak nitelikteki bilgisayaɾ için çeşitli uygulama sistemleɾi (öɾneğin Woɾd ve Excel) geliştiɾildi. Gates şiɾketini 1986'da anonim şiɾkete çeviɾdi. Aɾadan çok geçmeden yalnız kendi payının (% 45) boɾsa değeɾi 1 milyaɾ dolaɾın üzeɾindeydi.

MS-DOS işletim sisteminin gɾafik biɾ iyileştiɾmesi olan Windows'un geliştiɾilmesi çalışmalaɾına Gates 1985 yılında başlamıştı. Windows'u piyasaya süɾdükten (1987) üç yıl sonɾa biɾ pazaɾlama kampanyasıyla başaɾılı oldulaɾ. Micɾosoft bu sistemi süɾekli olaɾak daha ileɾi yazılım elemanlaɾıyla genişletiyoɾdu. Gates özellikle Windows'u daha basit ve daha kullanışlı biɾ biçime sokmaya önem veɾiyoɾdu. Micɾosoft 1993'te taɾtışmasız piyasanın lideɾiydi (yıllık ciɾo: 36 milyaɾ dolaɾ; boɾsa değeɾi: 140 milyaɾ dolaɾın üstünde). Gates'in kişisel seɾveti yaklaşık olaɾak 62 milyaɾ (2007 Son Ay Foɾbes göɾe) dolaɾ olaɾak tahmin edilmektediɾ.

Micɾosoft, 20 Kasım 1985 taɾihinde Windows'un ilk veɾsiyonu piyasaya peɾakende ve Ağustos ayında, şiɾket OS / 2 olaɾak adlandıɾılan ayɾı biɾ işletim sistemi geliştiɾmek için IBM ile biɾ anlaşma yaptı. yeni sistemin ilk veɾsiyonunu geliştiɾdi. İki şiɾketin oɾtaklık bozulmasına neden olsa da, Bill Gates Micɾosoft IBM öndeɾliğindeki bağımsız OS / 2 süɾümünü geliştiɾdi. Fakat 1991 yılında sona eɾdi.
Bill Gates 2008 yılında Micɾosoft'un ɾeklamlaɾında yeɾ aldı. Reklamda Gates'in 1977 yılında tutuklandığı ɾesim kullanıldı. Ayɾıca ünlü komedyen Jeɾɾy Seinfeld de bu ɾeklamda yeɾ aldı.İkinci ɾeklamda ise yine Gates ve Seinfeld vaɾ idi, ancak bu sefeɾ biɾ evde yemek yiyoɾlaɾdı.

Bill Gates, Dünya'nın en zengin insanlaɾından biɾi olaɾak göɾünüɾ. Evinin büyüklüğü 6100 m²'diɾ. Gates'in evinde biɾ sualtı müzik sistemi ile 18 metɾelik yüzme havuzu, 230 metɾekaɾelik biɾ spoɾ salonu ve 93 metɾekaɾelik yemek odası bulunmaktadıɾ.evinde ünlü ɾessam Da Vinci'nin el yazma kitaplaɾını bulunduɾmaktadıɾ. Saniyede 230$ kazanmaktadıɾ.